200 YILLIK GEMİNİN SAHİBİ TOSUN'DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR!

Tosun, habere konu olan tekneyi zamanında kendi imkanlarıyla alarak, Sinop’a kazandırdığını işaret etti. Antika tekneyi almasının amacının ise, Tarihi Cezaevi’nin deniz müzesi yapılması durumunda bahçesinde sergilemek olduğunu kaydetti. Antika Tekneyi Pervane Mevkii güzergahından geçtiği sırada şans eseri gördüğünü dile getiren Tosun; “Sinop Belediyesi’nde bir işim vardı. Oradan dönerken bir de ne göreyim? Karşımda benim teknem var. Hemen Sinop Valiliği’ni ve Kültür Turizm İl Müdürlüğünü aradım. Bana verilen cevapta alan yönetimi teknenin cezaevinin dokusuna uygun olmadığı için kaldırılmasını istediğini söylediler. Tekneyi belediyenin aldığını söylediler. Bende Belediye Başkanı Metin Gürbüz’ü aradım. Metin Bey ise tekneye sahip çıktığını, aklımın kalmamasını söyledi.” diye konuştu. Teknenin yaklaşık 200 yıllık Osmanlı eseri olduğunu hatırlatan Tosun, Cezaevi bahçesine yerleştirdikten sonra, üstüne kapalı bir alan yaptıklarını, yağmur ve güneşe teknenin direk maruz kalmasını önlediklerini söyledi. Öte yandan Tosun, teknenin şimdi bulunduğu lokasyonda zarar göreceğine dikkat çekti.

“BU OLAYIN PEŞİNE DÜŞTÜM.”

Teknenin Pervane Mevkisine taşındığından kendisinin haberi olmadığını ifade eden Tosun; "Cezaevinin içerisine deniz müzesi açılırsa, böyle bir obje zenginliğimiz olsun diye oraya koydum. Çapar’ın yaşı çivilerinden hesaplanıyor. Yaklaşık 200 yıllık bir eser. İstanbul Kültür ve Turizm Bakanlığı Restorasyon ve Konservasyon Müdürlüğü bu gemiden haberdar olmuş. Konservasyon Müdürlüğü Sinop’a heyet gönderdi; gelen bilimsel heyet geminin nasıl korunacağını ve bakımlarının nasıl yapılacağını anlattı. Belediyeden gelirken bir baktım, benim teknenin orada olduğunu gördüm. Burası yağmur alanı, üstü açık, tekne burada yağmura maruz kaldığı zaman zarar görür. Bunu buraya kim getirdi, kim karar verdi? Benim haberim yok, bu olayın peşine düştüm.”

“BELEDİYE BAŞKANININ SÖZÜNE GÜVENİYORUM”

Belediye Başkanı Metin Gürbüz’ün sözüne güvendiğini belirten Tosun; “Kültür Müdürlüğünü aradım. Sinop Alan Yönetimi teknenin bulunduğu alanı, satış alanı yapacakmış. Bu tekne cezaevinin konseptine uygun değilmiş. Tekne konsepte uygun değilse oraya nasıl deniz müzesi yapacaksınız, ne koyacaksınız deniz müzesine? Tekneyi belediye kaldırmış, hemen aradım belediye başkanı Metin Gürbüz’ü. 'O tekneyi siz mi kaldırdınız?' diye sordum. 'Evet,' dedi, 'biz kaldırdık, Özel İdare’yle kaldırdık,' dedi. 'Neden oradan kaldırdınız?' dedim. 'Faturası benim, mal benim, ben onu bağışladım devlete, kıymetini bilmiyorsanız yarın o tekneyi oradan kaldırıp kıymetini bilenlere veririz,' dedim. Belediye başkanı, 'Tekneyi fazlalık gördüler, oradan kaldırıyorlardı ben de tekneye sahip çıktım,' dedi. 'Orada kaza olsa, tekne parçalanıp gider,' dedim. Başkan, 'biz onu koruma amaçlı aldık, Sabahattin Ali Kültür Merkezi'nin olduğu bölgede değerlendirmek istiyorum,' dedi. 'Keşke oraya koysalar ama çok fazla gezdirmeye gelmez. Belediye başkanının sözüne güveniyorum. Başkan, ben bunun değerinin farkındayım, tekne hakkında iki projem var, biri kültür merkezinin olduğu alanda değerlendirmek, diğeri de pervanenin üst tepesinde seyir terası yapmak istiyorum,' dedi. Ben bu sözün takipçisiyim, Sinoplular da takip etsin. Sağ olsun, Metin Başkan sahiplendi, ama müze yapacak beyler, Sinop en önemli objeyi kaybettiklerinin farkında olsun." diye konuştu.