Çetin TEK

Çetin TEK

BENİM KALEMİMDEN
[email protected]

HİÇBİR ŞEY DÜNYANIN SONU DEĞİL

19 Ağustos 2024 - 16:27

Hata ve yanlış yapmak insanın doğasında olan bir davranış biçimidir. İnsanların bazen karşısına hiç  beklenmedik bir şekilde  can sıkıcı olaylar çıkabilir. Bazen hiç hesaba katmadığımız, aklımızdan dahi geçirmediğimiz veya hiç görmek istemediğimiz  bir durumla karşılaşmak insana üzüntü verebilir.   Bunlar insanları tedirgin etse de yaşamın bir parçası olduğunu kabullenmemiz gerekir. Hayatın gerçeklerini görmemezlikten gelirsek mücadele gücümüzü kaybederiz. Mücadele olmadan da  hayatta hiç bir şeyi başarma imkanına sahip olamayız.  Hayat bazen insana o kadar haksız  davranır ki   adeta bizlere sırtını dönerek işkence çektirir.  Birde hayatın acımasız yüzü var ki,  insanların mutluluğunu  elinden alarak çaresiz bırakır. Hani birde güven denen bir  kavram vardır.  Karşındaki insana inanmaktır. Bu inancın verdiği duygu ile hiç çekinmeden iç dünyanı anlatırsın. İnsanın içinde oluşan  o yoğun duyguyu bir arkadaşın  ile paylaşmak  belki bir an insanı rahatlatır. Peki bu hisleri anlatmak için karşındaki insana ne kadar güven duyabilirsin ?  Bunun sonunda hayal kırıklığı  ve aldatılmakta  olabilir. Bakmışsın insanın o güzel duygusunu kötüye kullanarak kendilerine çıkar sağlayabilirler. Bu çirkin  davranışın arkasında hem  aldatılmak hem de kandırılmak  vardır. Çok güven duyduğun bir akrabanın  ve dostun yapmış olduğu ihanet insana hem acı verir, hem de  insanın ruhunda açmış olduğu  yara derin  iz  bırakır.   Hayatın bu zalim yapısı insanı ne kadar isyan ettirse de hiç bir zaman dünyanın sonu  değildir.  
Başarmak veya  başarılı olmak tüm insanların tek amacı ve gayesidir. Çünkü insanların geleceği başarılı olmanın içinde saklıdır. Fakat tüm iyi çabalara  ve gayretlere rağmen bir türlü başarılı olamayan insanlar  vardır. Her türlü  imkana sahip olmalarına rağmen insanların başarısız olması bir şeylerin yanlış gittiğinin göstergesidir. Eğer başarılı olmak isteniyorsa  bir hedefin veya amacın olmalıdır.  Tabi burada öne çıkan bir gerçek var ki insanın başarısı birazda  kişisel yeteneklere bağlıdır.  İnsan olarak bazı alışkanlıklarımız var ki her şeye bir  bahane buluruz.  Başaramadığımız veya başarılı olamadığımız  her hangi bir şeyde hemen  bahanelerin arkasına saklanarak bir sebep gösteririz. Bahane üretme alışkanlığımız  esasen bizleri başarısızlığa mahkum eden bir tutumdur. Bunun yanında başarısızlığın üzerini  örtmenin de  en kolay  yönü ve taktiği de  bahane üretmektir. Her insan  hayatın beli bir aşamasında başarısız olabilir. Buda bence normal bir durumdur. Eğer başarısızlık insanlarda   korku ve panik haline dönüşürse insan kendine olan güvenini tamamen kaybeder. Halbuki başarısızlık gelip geçici bir durumdur. İnsan kendine olan inancını ve öz  güvenini kazandığında yaptığın işlerde mutlaka başarı gelecektir.  Başarısız olmakta hiç bir zaman dünyanın sonunu getirmez. 
Her insan yaşam için  kendine göre çizdiği bir yol  vardır. Bu yoldan geçerken de  düşüncelerini,  ifadelerini hayattan beklentilerini ve   isteklerini gerçekleştirmek için  insanoğlu sürekli bir çaba ve gayret  içerisindedir.  Bunları  yaparken de her zaman şansının yanında olmasını ister.  Huzurlu ve mutlu olmak  insanların en önemli hedeflerinden biridir. İnsanların hayattan bitmeyen istekleri gerçekleşmediğinde mutsuzluk kendini gösterir. Beklentiler ne kadar az olursa insan o kadar mutlu olur. Hayattan beklentilerin fazla olması insan üzerinde olumsuz bir baskı yapacağından ve isteklerin yerine  gelmediğinde   ise  mutlu olmayı engelleyen bir durum yaratılmış olur. İnsanların hayattan  talep ettiği her hangi bir şeyin yerine gelmesi  bazen  uzun bir zamana ihtiyaç olduğu için burada öne çıkan en önemli etken  ise sabırlı olmaktır. İnsanların hayattan beklentileri her zaman gerçekleşmeyebilir.  Huzur ve mutluluk  yerini mutsuzluğa bırakabilir.  Bunlar   yaşadığımız dünyada  olabilecek ve her insanında yaşayabileceği bir  durumdur.  Bu olumsuz yaşamda   dünyanın sonu olmaz sanırım. 
İnsanlar güzel bir yaşam sürmek için  sürekli bir  yarış ve mücadele içerisindeler.  Buna pareler olarak ta hayat çalışanlara ve mücadele edenlere daha cömert davranıyor. Çalışan ve mücadele eden  insanların alın terini ve emeğini hayat  boşa çıkartmayarak  ödül olarak karşılığını mutla veriyor. Başarılı olmak ve başarmak mücadelenin ve çalışmanın bir bedelidir. Çalışmadan ve hiç bir emek vermeden hayattan bir şeyler istemek aç kalmak demektir.  Çalışırsan ancak hayat insanın karnını doyurur. Önemli olan insanca yaşamanın bedeli olan, önce iş sahibi olmak,  daha sonra  insanın geçinebileceği ücretle çalışmak. Bu bu şartlara sahip olan bir insan hayattan istediğini aldı demektir. Yaşadığımız müddetçe insan olarak her zaman karşımıza mutlaka bir zorluk çıkacaktır. Bazen hayat  kaybettirecek,  bazen kazandıracak, bazen sevinçli günümüz olacağı gibi, bazen de  acı günlerimiz olacaktır. Bunlara rağmen yaşamak güzel bir duygu ve   aynı zamanda   hayatta  devam ettiğine göre  HİÇBİR ŞEY DÜNYANIN SONU DEĞİLDİR.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum