Doğan ÖZDEMİR

Doğan ÖZDEMİR

" EMEKÇİNİN KÖŞESİ "
[email protected]

Erdal EREN "Ben Hep On Yedi Yaşındayım"

24 Temmuz 2024 - 13:16

Kitabın Yazarı: Birol ÖZTÜRK
(Siyah Beyaz Yayınları, 1. Baskı-Mayıs 2021, 205 Sayfa)
Ülkemizde 12 Mart ve 12 Eylül darbelerini yaşayanların tüylerini diken diken edecek, o günlere geri götürecek, sanki kitapta yazılanları tekrar yaşıyormuş gibi edecek anıları tekrar okumak gerçekten çok zor… Her kelime size bir şeyler anımsatıyor, her olayda biraz kendinizi buluyorsunuz. Demokrasinin faşizme evrildiği o dönemleri yaşatanlar halkın vicdanında en kara yerlere sokulacaklarını bildiklerinden kendilerini yargılattırmayacak yasaların arkasına sığınarak her zulmü yaptılar. Geriye nefretle anılan zalimlerle inandığı doğrular yolunda ölüme gülerek giden fikir suçluları kalacaktı.
!2 Eylül 1980 faşist darbesinin baş mimarının yaptıkları ve söyledikleri kulaklarımızda… “Asmayalım da besleyelim mi?”, “Bir sağdan, bir soldan asıyor, eşit davranıyoruz” diyen ve uygulatan o! Halbuki demokrasilerde ve hukuk devletlerinde idam diye bir ceza olmamalıdır. Suçlunun cezası en ağır şekilde verilebilir; ama devlet intikamcı olamaz, cana karşı can almak adalet olamaz. Hele “çocuk” tanımına giren 18 yaşa kadar olanların suçları ayrı değerlendirilir, cezaları ayrı verilir.
İşte Erdal Eren de düşünmeye düşman, insana düşman, sevgiye, paylaşmaya, eşitliğe düşman zihniyetlerce intikam hırsıyla henüz 17 yaşında idam edildi. Siyasi düşüncesi ne olursa olsun; kanıtlanamamış ve jet hızıyla kapatılmış dosyası ile yapmadığı bir eylem ortaya çıkarılmadan 12 Eylül faşist yönetiminin mahkemeleri tarafından yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de idam edildi Erdal Eren…
İddia neydi? Bir askeri sırtından vurduğu iddia edilmiş, ancak daha yüksekten havaya ateş ettiği belirlendiği halde kurşunun aşağıdan yukarı doğru gidişi asla kanıtlanamamış, bu adli tıp raporunu verenin bir daha adı-sanı da bulunamamıştı. Yani işin aslı kitapta anlatıldığı ve o günlerde basında okuduklarımızdan da anımsayabileceğimiz gibi kurtla kuzu öyküsünde suyu bulandıran kuzu yenecekti; yendi!
12 Eylül döneminde tam 50 insan asılarak idam edilecekti… Kitapta bu 50 kişinin tek tek isimleri, resimleri ve son mektuplarına yer verilmiş, Erdal Eren’in de yaşamından idamına kadar geçen dönemi özetlenmiştir.
Kitabın en çarpıcı bölümlerinden biri de Ulucanlar Cezaevi’nin halka açık durumu anlatılıyor. Tarihe geçmiş nice kişilerimizin yattığı bu cezaevini şimdi müze olarak gezmek, şimdiki kuşaklara siyasi geçmişimiz, işkenceler, öldürmeler ve idamlar ile bir insanın inancı yüzünden tüm bunları göze alarak faşizme başkaldırmasının büyüklüğünü anlatıyor.
Zor okunan, insanın vicdanını kanatan bir kitap; ama mutlaka okunmalı.
İyi okumalar dileği ile. (20.9.2023)

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum