Doğan ÖZDEMİR

Doğan ÖZDEMİR

" EMEKÇİNİN KÖŞESİ "
[email protected]

Yağma

04 Eylül 2023 - 10:28 - Güncelleme: 13 Aralık 2023 - 22:47

Sayıştay Belgeleri

Kitabın Yazarı: Murat AĞIREL

(Kırmızı Kedi Yayınevi, 2. Basım- Mayıs 2023, 276 Sayfa)

Araştırmacı-Yazar Murat Ağırel yine ses getirecek bir kitaba imza atmış… Bu nedenle onu hapse atanlar, dört duvar arasında boş duracağını sanıyorlar, ama yanılıyorlar. Hapishanelerin insanları daha da pişirdiğini unutuyorlar. Eh; bu da Murat Ağırel yani, öyle boş boş oturacak değil ya! Kamu çalışanlarından pek çoğunun okuyarak gereğini yapması gereken yolsuzluk ve usulsüzlükleri sıralayan; bu nedenle de çoğu kurumun denetiminden kaçırıldığı Sayıştay belgelerini satır satır okumuş… Kendi dediği gibi bunlardan birden fazla kitap da çıkar; şimdilik bununla yetinelim demiş. Emeğine, yüreğine sağlık…

Kitapta neler yok ki? AKP’nin haksız atamalarından başlamış, geçsek de geçmesek de yıllarca haraç ödeyeceğimiz otoyol-köprü ve tünellerden, lüks makam aracı saltanatından, başta Sağlık olmak üzere tüm kurumlardaki çürümüşlüklerden, boşa giden milyarlar ve çöpe atılan FATİH projesinden tarihi eserlerin yok edilmesine kadar birçok konuyu masaya yatırmış… Elbette bu kadar yolsuzluk yetmez koca ülkemize; Sarayın dudak uçuklatan harcamalarından TCDD rezaletine, Kamu Bankalarındaki yolsuzluklardan Diyanet’te caiz faize, Kızılay’daki yaşananlardan depremde gördüklerimize kadar daha niceleri de sıralanmış… Sabırla ve tamamı belgeli bu yolsuzlukları okudukça nutkunuzun tutulacağını söyleyebilirim. Elbette Murat Ağırel bunları yazarken uğradığı karşı saldırıları, sorulara verilen sahte yanıtları da bize sunmuş; en zevklisi de bunlar hani…

Hani çocuklarımızı okutup sınavlarla devlete memur olsun diye umut ediyoruz ya; unutun! Özellikle Belediyelerde usulsüz atamalarla bir günlüğüne atanıp sonra memur yapılacaklar varken çok beklersiniz! “Sekiz Belediyede 79 kişi… Tek nefeste kaç kişi saydık? Sonuçta şunu demek istiyorum. Sizler yıllarca dirsek çürütüp okuyup didindiniz. Liyakat esasına göre devlette hizmet etmek istediniz veya istiyorsunuz. Bu sistemde unutun!” diyor yazarımız…

Hani “adamlar yol yaptı” diye övüyorlar ya; öyle bir yol-tünel-köprüler yaptılar ki bir kuşağımızı ipotek verdik aslında! “Bu öyle büyük bir peşkeş ki, bu adetteki araç sayısının tutturulabilmesi için 2022 yılı TÜİK verilerine göre Türkiye’deki tüm otomobillerin (13 milyon küsur) Kuzey Marmara Otoyolu’ndan(KMO) 97’şer kez geçmesi gerekiyor. (…) Dünyadaki tüm otomobiller (1 milyar 250 bin adet) KMO’ndan birer kez geçse bile bu kara delik kapanmıyor, garanti edilen araç sayısı tutturulamıyor” der yazarımız. Hadi bol geçişler size…

Sayıştay raporlarından bir şey de kaçmıyor hani. Devletin halen namuslu memurları var çok şükür… Örneğin; Ulaştırma Bakanlığı bürokratlarının usulsüz ihalelere “Diğer Hususlar” adı altında yapılacak işle hiç ilişkisi olmayan süper lüks araçlar aldırmaları gibi… “Bakanlık bu yolla sadece 2020 yılında yüklenicilere 10’u lüks toplam 70 otomobil ve 8 minibüs” aldırdığını okuyacaksınız.

İngiltere’de iflas eden ve çöken Şehir Hastanelerinin bizde niye kurtuluş gibi görüldüğünü anlamak için âlim olmaya gerek yok! Karşılığında neleri garanti verdiğimizi, tüm hastanelerin kapatılmak zorunda kalındığını, denetim dışı ve yolsuzluğa çok açık yerler yaratıldığını bilen biliyor zaten… Hastane deyince bağlı olarak SSK da boş bırakılmıyor! “Bazı örneklerde, sigortalının vefatından bir yıl sonra dahi, hastanelerce işlem yapılarak kuruma faturalandırma yapıldığı görülmüş” diyor yazarımız.

Hele yere göğe konulamayan FATİH Projesiyle akıllı tahtadan dizüstü bilgisayara kadar milyonlarca çocuğumuzu çağdaş eğitim düzeyine ulaştıracağını söyleyenler burada milyarlarca lirayı kimilerinin cebine aktarmayı başardılar!” Bu durumları çok güzel özetlemiş sevgili Ağırel; “Devletin kurumlarındaki kolaycılığı, yaptım oldu kafasını, kanunlara uymaya çalışmama alışkanlığını bu kitapta sık sık görüyor olacaksınız zaten.”

Son olarak canlı canlı izlediğiniz deprem sırasındaki çadır skandalına yer verelim: Yazarımızın çok detaylı olarak anlattığı Kızılay üst yönetiminin son 15 yılını dikkatle okumak, çadır satışına neden olanların Kızılay macerasını anlamak gerekiyor. Son bir alıntı; “Lüks içerisinde yaşayan, yalılarda oturan, makam araçlarına binen yardım kuruluşu sizce yoksula, evi, yemeği olmayan insana yardım eder mi? En ufak bir depremde, afette, “hadi bir atın 10 lira bağış madem” diyerek telefonlara mesaj gönderen, tweet atan kurum sizce bir yardım mantığıyla çalışıyor olabilir mi? Afet onlar için bir rant fırsatıyken, biz canımızın derdiyle enkaz altındaydık. Hilal-i Ahmer’denKızılay’a gelinen özet hikâye bu…”

Belgelerle kanıtlı bu yolsuzluk ve çürümüşlüğün birazını olsun anlayabilmek için bu kitabı hemen alıp okumalısınız.

İyi okumalar dileği ile. (25.6.2023)

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum