Doğan ÖZDEMİR

Doğan ÖZDEMİR

" EMEKÇİNİN KÖŞESİ "
[email protected]

Zerdüşt Peygamber'in Romanı

13 Mayıs 2024 - 11:33

Kitabın Yazarı: Fermani ÇETİN
(Babil Yayınları, 1. Basım- Mart 2008, 280 Sayfa)
Dünyada ilk tek tanrılı din hangisi diye hiç düşündünüz mü? Bize öğretildiğine göre Musa-İsa-Muhammet Peygamberleri yani İbrahimi dinler aklımıza gelecektir. Ama biraz ansiklopedi karıştırdığınızda karşımıza Zerdüşt Peygamberin Zerdüştçülük, Zerdüştîlik, Mecûsîlik veya Bahi Dini de denen bir dini inanışı çıkıyor. “Günümüzden 3.500 yıl önce Zerdüşt tarafından İran'da kurulan, yaklaşık M.Ö. 6. yüzyıldan M.S. 7. yüzyıla kadar Pers, Med ve Sasani İmparatorluğu’nun dini olan, içerisinde düalist ve eskatolojik inanışın ilk örneklerini barındıran, Dünya'nın en eski tek tanrıcı vahiy dini” olarak tanıtılan dinin Tanrısı ise Ahura Mazda.
Bu kitapta Zerdüşt’ün doğumundan ölümüne kadar yaşadıklarını, dolayısıyla bu dini tanıması ve inanarak onu yaymaya çalışmasını, bu süreçte başından geçenleri, tarihin o sürecinde yer alan Med-Asur-Sasani-Pers İmparatorlukları gibi devletlerin çok tanrılı inançlarına karşı vereceği zor mücadeleyi okuyoruz. Bir tarihi roman havasında kolay okunan bir kitap olmuş.
“Zerdüşt’ün müritleri 26 Aralık’ı (660) Peygamberlerinin doğum günü olarak kutlarlar. (…) Eski dini kaynaklardan bazıları Zerdüşt’ün gülerek dünyaya geldiğini yazarlar.” Zeki ve meraklı bir öğrencidir. Hocası ona kuşkuculuk, muhakeme, tartışma ve sorgulama gücünü öğretecektir. Çocukluğunda hayvanların kurban edilmelerine karşı çıkar. “Eğer bir tanrı, inek, öküz, koyun, keçi kesmezseniz size kötülük gönderirim derse ben ona tanrı değil ifrit derim” diyerek o güne kadar söylenmemiş bir sözü ilk söyleyen olacaktı.
Yazar; “Zerdüşt on beşinde bir delikanlıydı artık. Peygamber olacaksa da yine de bir insandır. Demek ki o da her insan gibi yaşadığı evrimlerle adlandırılmalarından soyutlanamaz. Her Peygamber gibi Zerdüşt Peygamberin de iyi tanınması, İnsan-Zerdüşt’ün iyi tanınmasından geçer” diyerek bize Peygamberlik öncesi onun da sıradan biri olduğunu ama müjdelendiğini henüz bilmediğini anımsatıyor. Toplumsal konularda insanların aşağılanmasına hep karşı çıkacaktır. Töre falan tanımaz! Annesine “evlenecek olan töreler değil, iki insan. Muhakkak görüşüp konuşmamız gerekecek; beğenirsek birbirimizi sorun kalmaz” diyecektir. Bu ve benzeri davranışları sonucu 20 yaşında köyünden kovulacaktır! Tarih; 640. Asur Kralı Asurbanipal’ın Elam Devletine son verdiği yıl… Ve Zerdüşt Spitama “yoksullara üç yıl maddi ve manevi hizmet sunduktan sonra, Sebilan Dağı’nda inzivaya çekilir.”
Burada içine ilahi bir ses dolacak, onun Peygamber adayı olduğunu Ahura Mazda’nın habercisinden duyacak, Tanrısının Işık Ülkesi’nde (Garothman) olduğunu; “Sabırsızlığı rehberin bilme ki tabi tutulduğun kutsal sınavı başarıyla geçebilesin. Sebilan’da kalacağın yedi yılda Tanrısal sabrın nelere kadir olduğunu deneyimleyeceksin” sözüyle öğrenecektir. “Zerdüşt, bir daha dönmemek üzere 630 yılında Sebilan’dan ayrılacaktır.
Zerdüşt yolculuğu sırasında Darej nehrini geçerken ilk ilahi işaretini alacaktır. Burada Başmelek ona “Zerdüşt, maddi bedeninden sıyrıl” dediğinde anında dediği olacak ve Peygamber adayının ruhu Ahura Mazda ve Kutsal Altılar denen Başmelek’lerin huzuruna çıkarılacaktı. Burada sorguya çekilecekti. Tanrısına yarattığı insanlardan ne istediğini soracak, karşılığında “Günah işlememelerini ve onlara beden ve ruh bağışlayıp, evreni hizmetlerine sunduğumun karşılığı olarak, bana müteşekkir kalmalarını” yanıtını alacaktı. O, artık resmi bir peygamberdi!
İnsanlık tarihine damgasını vuracak yeni düşünce ve çıkışların çoğu başlangıçta bir avuç yandaş bulsa da rakipleri hep çok güçlü olmuştur. “Zerdüşt devrim amaçlayan savaşçı bir devrimciden ziyade verili düzenin yaşanılmaz aşırılıklarını törpülemeye çalışan başarılı bir ıslahatçıdır” der yazar… Dinini yaymak için çok dolaşacak, ama kimi zaman linç edilmeye kadar varan zorluklar yanında en ucuzundan deli diyerek kovulacak, yıllar böyle bir tek yandaş bulamadan geçecektir. “İnsanlar bana fazlasıyla zulüm etti ve ediyor halen. Ama varlığımı sürdürdükçe de fikirlerimi yaşamak zorunda kalacak ve bu ona bırakacağım en büyük cezalandırmayla ödülüm olacak” diyordu.
Sonunda Prens Guştasp’a gitmesi söylenir. İlk başarısı o olacaktır! “Zerdüştçü geleneğe göre Guştalp, Zerdüşt 42 yaşındayken, yani Peygamberliğinin on ikinci yılında Bahi’yi kabul etmiştir.” O zamanların tarihinde Med-Asur uyuşmazlığı vardır. Tarihsel akış içinde Zerdüşt Medlerin birlikteliği için İmparator Kyaksares ile görüşüp onu ulusları birleştirmeye ve bunun için dini dayanak olarak Ahura Mazda’ya inanmaya davet edecektir. Amacına ulaşacaktır sonunda…
Zerdüşt, son zamanlarını Avesta denen Kutsal Kitap yazımına ayırmıştır. “Avesta,12 bin öküz derisi üzerine yazılmıştır. Gathalar’ın Zerdüşt’ün kendisine ait orijinal bölümler olduğu konusunda da genelde hemfikir kalınır.” Ama günümüze kadar bunların bazıları yakılmış ve hasa görmüş, orijinalliği zor da olsa bazılarında korunabilmiştir.
77 yaşında bir savaşta öldürülecektir. Vasiyeti üzerine ancak 17 gün sonra inzivaya çekildiği Sebilan Dağı’nın zirvesine gömülecektir.
İlginç bir dinsel yaşam öyküsü… Merakla okuyacağınızı sanıyorum.
İyi okumalar dileği ile. (8.7.2023)

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum