50 YIL SONRA "ADSIZLAR" VE YOLA REVAN OLMA !

Geçen hafta yazamadım. Çünkü 22 Haziran günü SİYAŞAD'ın etkinliği vardı. O gün koşturmaktan ve 23 Haziran günü ise sevgili arkadaşım Ali Şişmanoğlu'nun otokaravanı ile yola revan olmamızdan yazamadım.
Şimdi etkinlikten ve yolda geçen zamandan söz etmek isterim.
SİYAŞAD etkinliği çok güzeldi. Açılış, sevgili dostum Aşkın Ayrancıoğlu'nun uluslararası karikatüristlerin GAZZE temalı karikatürleri sergisi ile başladı. Harika karikatürler gördüm. Teşekkürler sevgili üstadım.
Sonraki bölümde SİNOP'a eserleri ile iz bırakan, yaptıkları ile değer katan, yıllarını Sinop için mücadeleye adayan 9 SİNOP aşığına vefa için KENT ÖDÜLÜ verildi. 
Ve yaklaşık 50 yıl sonra, 1970'lerin 20'lik delikanlılarının oluşturduğu ADSIZLAR Orkestrası,70'li yaşlarda tekrar bir araya gelerek sahne aldılar. Solist Cemil Güdük ağabey 78 yaşında tıpkı gençlik günlerinde olduğu gibi dimdik ayakta idi ve muhteşem sesi ve yorumları ile zamana meydan okudu. 70'lik delikanlılar Orhan Turan, Turan Oğuz, Turap Teker, Lâmi Kantarcıoğlu, Hamdi Erel müzikten hiç ayrılmamış gibiydiler. Orkestranın en genç ismi ise, merhum babası İzzet Ünsal'ın yerini dolduran Yunus Ünsal'dı. Ve bağlaması ile ADSIZLAR'a ayrı bir renk ve kalite katan sevgili dostum Hakan Yıldırım oldu. Salon dışına taşan Sinoplulara nefis bir geceyi, 1970'lerin eserleri ile yaşattılar. Çoğu izleyicinin hüzünlendiğini, hatta gözlerinin yaşardığını gördük. 20'li yaşları tekrar yaşar gibiydiler. 
Yüreğinize, EMEĞİNİZE sağlık ADSIZLAR.  Sizleri başka etkinliklerde de görmek istiyoruz. Tıpkı 50 yıl öncesi gibi. Sinop'un gururu oldunuz tekrar. Sağolun !
Ve 23 Haziran günü kontak açtı Ali. Otokaravanı ile düştük yollara. Ucu açık bir seyehat olacak bizim için. 
Samsun'da verdik ilk molayı.  Arkadaşlar bekliyordu Taflan otokaravan parkında bizleri. Başta ev sahibi olarak AKÇAABATLI KÖFTECİSİ sahibi Mustafa Bektaş ve eşi Nesrin hanım karşıladı. Udi güfte yazarı ve bestekâr Osman Ergen, yine Udi Mali Müşavir Erol Bey, bağlaması ile emekli eğitimci-müfettiş Şükrü Uzunca, DHL'den emekli makina mühendisi Levent Çelikkan'ın katılımı ile kendinmize bir  müzik ziyafeti çektik. Geceyi Samsun'da geçirip İzmir hedefi ile yine düştük yollara. Eskişehir'e uğramadan olmazdı elbette.  Geceyi geçirip geziye çıktık efsane hocanın kentinde. Kültür Park, Türk dünyası, hayvanat bahçesi, dev akvaryum ve tabii ki Mumya müzesi ile Kurtuluş müzesi. Özellikle Mumya müzesi eserleri büyüledi bizleri. İçeri girdiğinizde hepsinin canlı olduğu hissine kapılıyorsunuz. Porsuk çayını, plajını anlatmak zor. Kısacası gidip görmek gerekiyor dünya gözü ile. Eskişehir'i efsane yapan Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen'i bir kez daha hayranlıkla konuşarak kırdık direksiyonu İzmir'e. Gece olmuştu gittiğimizde. Yine de yatmadan önce Kordon boyunda yürümeyi, oturup İzmir havasını içimize çekmeyi ihmal etmedik. Sabah geçtik Çeşme Ilıca'ya. Limanda, mendirek yanına park ederek resmen mevzilendik. 5 gece konakladık. Çünkü doğanın bahşettiği denizden çıkan kaynara yakın suyun içinde çok mutlu olmuştuk. Ara sıra gerçekten yakıcı olmasına rağmen denizde kaplıca keyfi başkaydı. Ayrılışı Çeşme turu, Alaçatı turu yaparak yaptık ve direksiyonu bir başka kente, muhteşem bir Anadolu kasabasına kırdık. İki gündür burdayız ve uzun zamandır görmediğimiz dostlarla görüşme fırsatımız da oldu. Yarın ne olur bilemem. Çünkü direksiyon Ali'de. Kaptanın işine karışılmaz. 
Karavan ile tatile çıkmak çok keyifli imiş.
Haftaya görüşmek üzere sağlıkla kalın.