ANAYASA ÜZERİNE YEMİN ETMEK  !

Türkiye Cumhuriyeti Devletinde CUMHURBAŞKANI şöyle yemin eder göreve başlarken; “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, ANAYASAYA, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, ATATÜRK İLKE VE İNKİLAPLARINA ve LAİK CUMHURİYET İLKESİNE BAĞLI KALACAĞIMA, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin İNSAN HAKLARINDAN VE TEMEL HÜRRİYETLERİNDEN YARARLANMASI ÜLKÜSÜNDEN AYRILMAYACAĞIMA, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi TARAFSIZLIKLA yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma, BÜYÜK TÜRK MİLLETİ VE TARİH HUZURUNDA NAMUSUM VE ŞEREFİM ÜZERİNE ANT İÇERİM.”
Milletvekilleri ve Devlet memurları da benzer yemini ederler NAMUS VE ŞEREFLERİ ÜZERİNE.
İnsanlar, özellikle ülkeyi yönetmeye talip olanlar tutamayacakları sözleri vermemeli, namus ve şeref gibi son derece değerli kavramlar üzerine yemin etmemeli, ant içmemeliler.
Bizim bugünkü yönetimin, iktidarın, hükümet mensuplarının, öncelikli olarak Cumhurbaşkanı olmak üzere diğer devlet memurlarının, başta ANAYASA olmak üzere içtikleri Ant’ın hiçbir maddesine yıllardır UYMADIKLARINI ben gördüm, görüyorum. Eminim ki sizlerde çok açık görüyorsunuzdur.
Anayasa nedir? Anayasa TOPLUMSAL SÖZLEŞMEDİR! Bir ülkede yaşayan tüm yurttaşların tercihi ile kabul edilmiş sözleşme.
Bizim anayasamız kırk yamalı bohça gibidir. Her gelen bir yerinden delmiş, bir yerlerini kafasına ve çıkarlarına göre değiştirmiştir. Elbette ki anayasalar tartışılmaz, eleştirilemez, değiştirilemez değildir. Ancak bizim anayasamızda özel bir hüküm vardır. Anayasamızın ilk dört maddesi değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.
Bu açık hükme rağmen, yeni ve sivil(!) bir anayasa talebi başta Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidar ve hükümet yetkilileri ile iktidar ortağı partiler ve milletvekilleri tarafından ilk dört maddenin değiştirilmesi, hatta kaldırılması sıkça teklif edilir duruma gelmiştir.
Yıllardır yazar, çizer, konuşur dururuz, bu iktidar takkiyecidir, ÜMMETÇİDİR diye. Anlatmaya çalışırız, bu kafa yapısı ülkeyi bağnazlığa, ortaçağ karanlığına, Ortadoğu bataklığına, parçalamaya taşımaktadır. Özellikle ve öncelikle eğitim sistemimizi çökerterek, üretimi yok ederek, ekonomimizi bozarak, savunma sistemimizi ortadan kaldırarak sözde dini esaslara dayalı bir din devleti, halifelikle yönetilen bir ülke konumuna getirmek istemektedirler.
Geçen yazımda da belirtmiştim. Ülkeyi yönetmeye kalkanlar artık ant içmesinler, yemin etmesinler. İkiyüzlülüktür yaptıkları. Namusu ve şerefi olan kişiler zaten halkı için çalışan, demokrasi mücadelesi veren kişilerdir. 
Devletin önemli(!) kurumlarından biri olan, devasa bütçesi ile her istediğini yapabilen, hemen hemen her konuda FETVA veren Diyanet İşleri Başkanlığının çok kıymetli(!) başkanı Ali Erbaş’ın en son yaptığı konuşmayı hatırlatarak noktalamak istiyorum yazımı.
Ali Erbaş Efendi şöyle sesleniyor, Diyanetin 100. Yılı dolayısı ile düzenlenen toplantıda HAFIZLIK EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERE;
“VATANIMIZIN GELECEĞİNİ hafızlarımıza, Kur’an’a gönül vermiş, Peygamber Efendimize hakkıyla ÜMMET OLMA YOLUNDA YÜRÜYEN siz kardeşlerime, yavrularımıza EMANET EDECEĞİZ.”

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Efendi de ANAYASAYA VE YASALARA BAĞLI KALACAĞINA yemin eden Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir MEMURU. Evet, memurlarımızdan sadece birisi. Ama çıkıp FETVA verebiliyor, yukarıdaki gibi VATANIMIZIN GELECEĞİNİ, ÜMMET OLMA YOLUNDA YÜRÜYEN HAFIZLARA EMANET EDECEĞİNİ AÇIKÇA İFADE EDEBİLİYOR.
Buradan Türkiye Cumhuriyetinin yürekli savcılarına SUÇ DUYURUSUNDA bulunuyorum.
Diyanet İşleri Başkanı açıkça suç işlemektedir. Suçu, Anayasa ve yasalara sadık kalacağı yeminine sadık kalmamıştır, halkı ayrıştırarak kin ve nefrete zemin hazırlamıştır, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin LAİK yapısının bozulması için açık ortamda açık çağrı yapmıştır. Yaptığı çağrı DİNİ ESASLARA DAYALI BİR ŞERİAT DEVLETİ KURULMASI ÇAĞRISIDIR.
Görebilecek miyiz yürekli bir savcı? Zor, ama imkânsız da değil!
Kalın sağlıcakla.