Bu haftaki yazıma Sinop için farklı bir konu ve öneriler ilehazırlanıyordum ki, WhatsApp’ ıma değerli bir dostumun paylaşımı geldi. Alıntı İzmir’de Avukatlık yapan Ulvi Puğ ‘dan yapılmış. Ulvi Bey’in Facebook sayfasına girdiğimde kendisinin son derece zeki, esprili ve yaratıcı olduğunu fark ettim. Ben takibe aldım, sizlere de öneririm.
Şimdi beğeneceğinize inandığım paylaşımına bir bakalım;
“ Yaşlıca bir kadıncağıza, bir aydır Üniversite hastanesinde yatmasına rağmen, bırakın tedaviyi bir türlü teşhis bile konulamıyormuş. Sonunda Başhekim gelmiş yanına, peşinde de doçentinden öğrencisine tam kadro bir ekip.
Başhekim konuşmaya başlamış;
“Radyolojik tetkikler?” –Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilmiş.
Sert ve kararlı bir ses;
”EKG? e” demiş. -Derhal Başhekimin önüne serilmiş.
“Eforlusu?” demiş. -O da hemen açılmış önüne.
“Laboratuvar tetkikleri?” demiş. –Her şey önceden hazırlanmış.
“Elektroansefalografi?” –Buyrun hocam.
“Emar?” –Emar da konulmuş büyük patronun önüne.
“Sintigrafi?”
“Anjiyo?”
Derken büyük Başhekim son soruyu sormuş;
“Peki, Sken oldu mu?”
O ana kadar ağzını hiç açmayan yaşlı kadın cılız bir sesle zar zor konuşmuş;
“-Bir tek onu yapmadılar Doktor Bey evladım!”
Sakın aklınıza, milletimize ne yapmak istediğini açıkça söyleyen meşhur müteahhidimiz gelmesin. Sken, (scan) “tarama” anlamında kullanılan tıbbi bir deyimdir.
Tedavinin başarılı olması için teşhisin doğru olması şart. Türkiye’mizin durumu da ne yazık ki hiç iç açıcı değil… Soruna teşhis koymak için bu kadar tahlile de hiç gerek yok.
Sorun belli; “ÇOY.”
Yani Çoklu Organ Yetmezliği.
Yasama, Yürütme ve Yargı başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyetinin organlarının hiç biri çalışmıyor.
Eğitimin hali içler acısı, ekonomide alarm zilleri çalıyor. Adalet batmış durumda, özgürlükler hak getire.
*Ünlü hukukçu Rudolf Von Jhering; “Şekil keyfiliğin can düşmanı ve hürriyetin ikiz kardeşidir.” demiş.
Ben, Türkiye Cumhuriyetinin bu kadar keyfi yönetildiği başka bir dönem hatırlamıyorum.
Kanunla düzenlenmiş Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını, Barolarımızın seçimlerini, Genelgeyle yasakladılar.
AKP Genel Başkanının miting gibi toplantıları serbest; Cumhuriyet Bayramını kutlamak yasak. Baroların seçimli genel kurullarını yapmak yasak!
Çoklu organ yetmezliği sebebiyle hastaneye kaldırılan Temel’i muayene eden anabilim dalı başkanı, yanındaki asistanlara; “Dikkat edin!” demiş. “Birazdan sağ tarafına felç inecek!” Bunu duyan Temel, insanüstü bir çabayla uzanıp, üreme organını sağdan sola almış.
Biz Türkiye’de ÇOY problemi var ve demokrasimiz felç olmak üzere dedikçe, iktidara yakın oldukları için palyatif hasta bölümünde olanlar hala Temel gibi bir yerlerinin keyfinde görülüyor.
Onlara şunu söyleyeyim; İktidara yakın olmak size palyatif hasta bölümündeki konforu verse de şu an da sizin de tedaviniz yok.
Temel yüzme havuzuna işediği için, antrenörü yüzme takımından kovmuş. Temel hemen itiraz etmiş; “Penu kovamazsunuz hocam. Sanki havuza işeyen ilk yüzücü pen miyum?”
“Değilsin tabii” demiş hocası. “değilsin ama tramplene çıkıp da oradan göstere göstere havuzun içine ilk yapan sensin.”
Ekonomiye; damattan bakan!
Hukuk fakültesine; veterinerden dekan!
KİMDİR? Acep böyle göstere göstere Devletin ve Demokrasinin içine….
Yüreğine sağlık Ulvi Puğ hocam!
Teşekkürler İrfan Göktürk başkanım!
Bu haftalık da bu kadar. Kalın sağlıcakla.