Şükrü Zeki Demirel

Şükrü Zeki Demirel

ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ
[email protected]

KARAVAN NOTLARI (SON) VE ÜLKEMİZ!

28 Temmuz 2024 - 14:14

23 HAZİRAN 2024 günü başladığımız karavan turumuzu 20 TEMMUZ 2024 günü tamamladık. Son gezdiğimiz yerler Demre, Finike, Kumluca, Adrasan ve Kemer oldu. Ankara’da yaklaşık 30 yıl önce tanıştığım, sendikal mücadelede omuz omuza mücadele verdiğim yoldaşım Büro Emekçileri Sendikası eski Ankara Şube Başkanı, şimdi ise Kemer Vergi Dairesinde çalışan, yine sendikal mücadeleye devam eden Mevlüt Çakmak ile Kemer’de buluşmam, yeniden sohbet etmem, hasret gidermem çok güzeldi.

Kemer ve Beldibi/Bahçecik’te birer gecelik konaklama sonrası “ver elini Sinop” dedik ve kürkçü dükkânına geri döndük. Artık karavan macerası şimdilik bittiğine göre gündeme geri dönebiliriz. Sadece şunu yazmam gerek; Mümkünse tatillerinizi karavan ile gerçekleştirin. Herkese tavsiye edebilirim. Kendinizi olağanüstü özgür hissedeceksiniz. Ayrıca oldukça da ekonomik tatil yapmış oluyorsunuz. Günümüzde ne kadar zor bir öneride bulunduğumu biliyorum. Şimdilik imkânı olanlara seslendim zaten.

Ülke uçuyor arkadaşlar. Gerçekten uçuyor. Ne istikrar var, ne de denetim. Yalnız, 27 günlük Ege ve Akdeniz turumuzda gördüğümüz tek şey fiyatların uçtuğu. Normal kafelerde bir bardak çayın 30 TL, bir şişe biranın 140 TL, bir gözlemenin 150 TL olduğunu görmek yetmezmiş gibi bir tas mercimek çorbasının 180 TL, et yemeklerinin porsiyonunun 400 TL. olduğunu görmek çok acıydı. Biraz daha lüks(!) sayılabilecek yerlerde tek lahmacuna 600 TL, küçük boy pizzaya 800 TL. yazılması şaşırtmamıştı artık. Kendi kendimize sorduğumuz tek soru ; “Nereye gidiyoruz?” oldu.

Sinop’ta farklı mı peki? Sinop’ta ülkemizin bir parçası olduğuna göre farklı olamaz doğal(!) olarak. Bir mekânda bir 35’lik rakıya 1750 TL yazmak, bir kilo pirzolayı 2.500 TL den satmaya kalmak “size afiyet olsun, bir daha gelmeyin kardeşim” demektir aslında.

Bazıları işin kolayını bulmuşlar kendilerine göre. Diyorlar ki; “5 çeşit meze+ana yemek kişi başı 900 TL. İçkini kendin getir arkadaş”. Ne değişiyor peki? 4 kişi otursan, bir de 70’lik koysan yine geldi kişi başı 2.000 TL’ye.
Evet, enflasyon var ve çok yüksek. Evet, hükümet bütün yaptıklarını bilerek ve isteyerek yapıyor. Ama fırsatçılar da az değil kardeşim.” Ne kaptımsa kar” telaşında. Bu günü kurtarayım, kardan zarar etmeyeyim, hatta gelecek günlerin cukkasını bir kenara koyayım telaşı içindeler. Gerisi Allah kerim diyorlar. Nereye kadar peki?

Hükümet ezdikçe eziyor. Artık her cepheden açıktan taarruza geçmiş durumda. Eğitimde istediklerini gerçekleştirecek düzenlemeleri yapıyor, sokak hayvanlarına yaşam hakkı tanımadığını açıklıyor, ekonomide tüm kemerleri son deliğine kadar sıkıyor. Neden?
Çünkü artık normal koşullarda sonlarının geldiğinin farkındalar. O nedenle son hamleyi yapmayı planlıyorlar. Yani kendilerini garantiye alacak rejim değişikliğini. Sağ olsunlar, muhalefette bunlara “yumuşak yumuşak” cevap veriyor. Demokratik Sivil Toplum Örgütleri zaten yok olmuş. Ne sendikalar kalmış, ne de Odalar. Buyurun cenaze namazına.
Bizler birbirimize dert yanarak teselli bulmaya çalışıyor, uluorta dedikodu yapıyoruz sadece. Neden böyleyiz, nasıl bu hale geldik? Hiç düşünüyor muyuz? Çözüm üretiyor muyuz? Hayır! Bir örgütlenmeye gitsek önce birbirimizi yiyoruz. Yalan mı?

Kalın sağlıcakla! 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum